Altmışdörtler Parke ile KALİTE VE İSTİKRAR
Altmışdörtler Parke ile
KALİTE VE İSTİKRAR
Yusuf Altmışdört: ”Biz sadece parke satmak isteyen bir firma değiliz, aynı zamanda dürüst ve temiz işler yapmak isteyen bir firmayız.”
Köklü bir geçmişe sahip Altmışdörtler Parke, Peli Parquet ile başladıkları yolculuğun, hem sektöre hem de kendilerine önemli artılar kazandıracağına şimdiden inanıyor. 1943 yılından bu yana sektör içerisinde bulunan firmanın sahibi Yusuf Altmışdört, firmanın yeni birlikteliğini ve 2008 yılı hedeflerini dergimize anlattı.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Firmanız hakkında bilgi verir misiniz?
Bizler Altmışdörtler Ailesi olarak Sakarya Akyazı’da 1943 yılından bu yana ahşap sektörünün içindeyiz. Sırasıyla tomrukçuluk, kereste ve inşaat işleriyle faaliyet göstermekteyken 1989 yılında parke sektörüne ilgi duyarak üretimde olan bir masif parke fabrikasını satın alarak bünyemize dahil ettik. Böylece parke sektöründeki yerimizi imalatçı firma olarak almış olduk. Bayi ve tüketicilerimize daha yakın olmak amacıyla İstanbul’da firma temsilciliği açtık. Fakat parke sektörüne olan ilgi giderek laminat parke üzerine yoğunlaşınca bizler de masif parke imalatını bırakarak, laminat parke toptancılığıyla yolumuza devam ettik. İthal laminat parke ticaretimiz olmasına rağmen arz talep gereği yerli parke ihtiyacımızı muhtelif markalar ile karşılamaktaydık. Turanlar Group Peli Parquet’i üretene kadar bu durum devam etti.
Neden Peli Parquet?
Vezirağaç bir aile şirketi, gerek firma sahipleri gerekse çalışanları benim gözümde bir aile gibidir. Çalıştığım firmaları seçmeye özen gösteririm. Hassas olduğum bu noktada firmayı kendime çok yakın buldum. Çin’e uygulanması düşünülen anti-damping olayının olduğu şu dönemlerde yerli parkeye ihtiyaç çok fazla. Biz sadece parke satmak isteyen bir firma değiliz, aynı zamanda dürüst ve temiz işler yapmak isteyen bir firmayız. Bunu da Peli Parquet ile yapacağımızı düşünüyorum. Peli, yeni doğmuş bir bebek, bu çocuk doğdu ve onu hep beraber büyüteceğiz. Ufak tefek sıkıntılar elbette olacaktır. Her ne olursa olsun biz bunları beraber göğüsleyeceğiz. Peli Parquet ile çalışmamızdaki diğer bir neden de kilit sistemidir. Türkiye parke piyasasında olmayan bu kilit sisteminin tesisini, Vezirağaç kısa bir zaman içerisinde kurdu ve hedeflerini belirledi. Kilit sistemi Türk parke sektöründe olmayan bir sistem. Ben yıllarca montaj işleriyle uğraştım ve hala da uğraşmaktayım. Bu kilit sistemini çok beğendim. Ustalar çabuk ve pratik ürünleri tercih eder. Ama sadece kolay kullanımı değil, ayrıca conta sistemi ve dayanıklılığı da onu farklı kılan özelliklerindendir. Piyasaya bu malzemeyle yeni girdik. Bu malzemenin piyasada çok beğenileceğinden hiç şüphem yok.
Firma olarak sizi diğerlerinden ayıran özellikleriniz nelerdir?
Biz 1994 yılından bu yana İstanbul’da bulunmaktayız. Benim bulunduğum çevreden bir çok firma gelip geçti. Ama biz hala yerimizde duruyoruz. Çünkü biz firma olarak verdiğimiz sözde duruyoruz. Piyasaya şunu gösterip de bunu yapmıyoruz. Bazı kişiler Çin malını Alman malı olarak gösteriyor. Biz ne konuştuysak onu yaparız, malzeme ne ise onu söyleriz. Şu ana kadar hiç bir müşterimiz şikayet anlamında kapımıza gelmedi. Bir tane çekimiz dönmüş değildir. Önemli olan kendimiz için söylediklerimiz değil, piyasadaki diğer firmaların bizim hakkımızda söyledikleridir.
Pelit Aslan Türkiye’nin ağır sanayisinde olan firmalardan biridir. Altmışdörtler’i niye tercih ediyorlar ya da daha önce çalışmış olduğum firmalar neden bizi tercih ettiler, bunu irdelemek lazım. Biz kendimize her konuda güveniyoruz.
Parke sektöründeki gelişmeler hakkında neler düşünüyorsunuz?
Yaklaşık 180 tane ithalatçı firma vardı. Biraz parası olan ithalatçı oldu. Anti-damping işi benim hoşuma gitti, çünkü piyasa düzene girdi. Her önüne gelen parası var diye ucuza malı getiriyor, sonra 10 liralık malı 7 liraya satıyordu. Bu durum bizim piyasamızı öldürüyordu. Bu işi yapacak gerçek firmalar fiyatları da aynı seviyelerde tutacaktır. Böylece etik olmayan rekabet ortadan kalkmış olacak. Çin mallarındaki asıl sorun ise; getirilen malzemelerin başka isimlerle piyasaya sürülüyor olmasıdır. Bu durum ister istemez bizi engelliyor. Müşterilerimiz; “Başka firmada Alman malı şu fiyata sizde neden bu kadar?” diye sorularla geliyorlar. Bunlar umuyorum ki engellenecek, belli bir düzene girecektir. Kanun gerçekleşirse yerli üreticiler, oluşacak açığı kapatarak malzeme satış payını arttıracaktır. Ayrıca Türkiye sağlık anlamında da işi ciddiye almıyor. Amaç sadece para kazanmak olduğu için Türkiye laminat parkelerin çöplüğü konumunda. Yerli üreticilerin bunu düşünmesi lazım. Bu noktada boyalı parke hem fiyat hem de desen anlamında alternatif olacaktır. Böylece sektöre yeni bir heyecan gelecektir.
2008 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2008 yılının 4. ve 5.aylarının geçtiği bu dönemlerde satışlarımız umduğum gibi gerçekleşmedi. 2008 yılının çok verimli geçeceğini düşünmüyorum. Ama durum hep böyle gitmeyecektir. Tabii ki satışlarımız var, ama beklenilen düzeyde değil.
Tanıtım ve pazarlama çalışmalarınız nelerdir?
Satış ve tanıtım ekibimiz var. Gerekli yayın organlarını kullanarak bu konudaki çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Tüm medya araçlarını kullanmaya çalışıyoruz.
Pazarlama çalışmalarımızda köklü firmalara bayilik veriyoruz. Malzeme satmak için çalışmıyoruz. Kaliteli ve dürüst işler yaparak para kazanmak istiyoruz.
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Ucuza her zaman rağbet olacaktır. Ama nasıl ucuza rağbet varsa kaliteye de rağbet olacaktır. Kalitesinden ve çizgisinden sapmayan tüm alternatifleri bünyesinde bulunduran firmalar ayakta kalacaktır. Müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyoruz. Ucuz ve pahalı ürünleri isteyen herkes için portföyümüzü geniş tutuyouz.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı Bekliyoruz...